Mahkeme Kararının Uygulanmaması Nedeniyle Açılacak Tam Yargı Davasında Dava Açma Süresi

2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesi uyarınca, Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçememektedir.

Anayasa ve 2577 sayılı Kanun uyarınca idare, mahkeme kararlarını derhâl ve gecikmeksizin uygulamak zorundadır. İdare; hiçbir durumda hakkında verilen kararları değiştiremez, uygulanmasını geciktiremez, reddedemez veya bir idari kurumun iznine bağlı kılarak bir kararın uygulanmasını dolaylı olarak engelleyemez ve geciktiremez.

Belirlenen 30 günlük süre içerisinde idarece yargı kararının gereğinin yerine getirilmemesi halinde, bundan doğan ve doğacak olan zarardan da idare sorumlu olacaktır. İdarenin bu sorumluluğunun tazmini de ancak tam yargı davası açılması ve yargı kararının uygulanmaması nedeniyle doğan zararın bu davayla talep edilmesi mümkündür.

Türk hukukunda genel icra sürecinden farklı olarak idari mahkemelerce verilen kararların uygulanmasına ilişkin özel bir takip süreci veya ayrı bir idari ya da yargısal mekanizma öngörülmemiştir.

Danıştay’ın bu hususta almış olduğu kararlar incelendiğinde; yargı kararlarının uygulanmamasına yönelik davalarda ayrık durumlar dışında genel zamanaşımı süresinin esas alınması gerektiğine karar verildiği görülmektedir. Yani Danıştay’a göre lehine hüküm verilen ilgilinin, ilamın kendisine tebliğinden itibaren 10 yıl içinde idareye başvurarak ilam gereklerinin yerine getirilmesini isteyebileceği gibi 2577 sayılı Yasa’nın 28. maddesi hükmü uyarınca kararın tebliğinden itibaren 30 gün içinde mahkeme kararı gereğini yerine getirmeyen idareye karşı sonraki 60 gün içinde iptal kararına göre işlem yapılmaması nedeniyle uğradığı zararın tazmini istemiyle dava da açabilecektir[2].

Danıştay tarafından benimsenen bu ilkelere göre, yargı kararını uygulamayan idareye karşı herhangi bir başvuru yapılmaması ve mahkeme kararının idareye tebliğinden itibaren 90 gün geçtikten sonra (30+60) tam yargı davası açılması halinde dava süre yönünden red edilecektir.

Ancak Danıştay’ın bu yaklaşımının Anayasa Mahkemesince benimsenmediği anlaşılmaktadır. Anayasa Mahkemesi tarafından alınan 16/12/2020 tarihli Abdullah Kaya ve Diğerleri (B. No: 2017/26740) kararında; Mahkeme kararlarının uygulanmaması üzerine açılacak tazminat davalarının düzenlendiği 2577 sayılı Kanun’un 28. maddesinde dava açılması için idareye başvuru şartı bulunmadığı, idarenin mahkeme kararını uygulaması için bireylerin mahkeme kararının uygulanmasını istemesi gerektiğine ilişkin kanuni bir düzenleme de bulunmadığı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 28. maddesi çerçevesinde (idarelerin yargı kararlarını yerine getirmemesi) açılan davalarda, idareye başvurulmadan ve 90 günlük süre geçtikten sonra açılan davalarda, 2577 sayılı Kanunun 12. Maddesinin dayanak yapılarak süre yönünden red edilemeyeceğine karar verilmiştir.

Sonuç olarak; Danıştay’a göre yargı kararını uygulamayan idareye karşı;

– Yargı kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 10 yıl içinde mahkeme kararının uygulanması talebiyle idareye başvuruda bulunması, yapılacak başvurunun reddi halinde de red kararının tebliğinden itibaren 60 gün içinde tam yargı davası açılması,

– Yargı kararının idareye tebliğinden itibaren 30 gün içinde gereğini yerine getirmeyen idareye karşı, bu 30 günlük süresinin bitiminden itibaren, İdareye herhangi bir başvuru yapılmaksızın 60 gün içinde doğrudan tam yargı davası açılması gerekir.

Anayasa Mahkemesine göre ise;

– İdari mahkemelerce verilen kararların uygulanmasına ilişkin özel bir takip süreci veya ayrı bir idari ya da yargısal mekanizma öngörülmemiştir.

– Yargı kararını uygulamayan idareye karşı başvuru yapma zorunluluğu bulunmamaktadır.

– Yargı kararının idareye tebliğinden itibaren 30 gün içinde gereğini yerine getirmeyen idareye karşı, bu 30 günlük süresinin bitiminden itibaren, İdareye herhangi bir başvuru yapılmaksızın 60 gün geçtikten sonra tam yargı davası açılmış olsa bile bu davanın süre yönünden red edilmemesi, açılan davanın esastan incelenmesi gerekmektedir.


[1] Emsal Kararlar: Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunun 11/03/2010 tarihli ve E. 2009/744, K. 2010/473 sayılı kararı, Danıştay 15. Dairesinin 20/02/2017 tarihli ve E.2015/8133, K.2017/834 sayılı kararı, Danıştay 6. Dairesinin 04/11/2011  tarihli ve E. 2009/3446, K. 2011/4308, K.T. sayılı Kararı